Haftalık Değerlendirme – FESTİVAL ÖZEL Geride bıraktığımız Uluslararası İstanbul Yarış Festivali’ne özel panoramik değerlendirmemizi sevgili Hakan Gürlesel ile yaptık. Keyifle okumanızı diliyoruz.
Fly By Me : Yurdun birçok yerinde yaz aylarının uzantısı niteliğinde sıcak ve güneşli hava hakimken , İstanbul festivalin ilk günü sonbahara güçlü bir merhaba dedi. Cumartesi gri gökyüzü ve sağanak yağış ile festivali karşılayan Veliefendi’de G3 mücadele hariç tüm çim yarışları sentetik piste alındı. G 3 Uluslararası İstanbul Koşusu’nda 5,5 ölçümlü çok ağır pistte Beauty Of Darkness gün özelinde büyük sürprize imza attı. 18 Mayıs tarihinde koşulan Dişi Tay Deneme Koşusu’nda da pist bir hayli ağırdı ve o koşuda da Amazing Tocuh arkası yakın ara 3. olmuştu. Ağırlaşan pisti sevdiğini belli eden bu ismin zaferini nasıl değerlendirirsin?
Hakan GÜRLESEL : Üçüncü annesi Gazi Koşusu kazanmış Levano. Öncelikle iyi bir soydan geliyor. Dişi Tay Deneme Üçüncüsü. O koşuda son 800 de en gerideydi. Yaptığı sprintle üçüncü oldu. Bu koşuyu da kazanırken son 800’de en gerideydi. Taktikleri belli, kısrak bu taktiği ezberlemiş. Kesinlikle yumuşak pist çok lehine oldu. 3 boy kadar da tereddütlü bir çıkış yapmıştı. Zorlanmadı.
Fly By Me : Aynı akşam bir sonraki koşu olan G 2 Uluslararası France Galop Anadolu Koşusu’nda da büyük bir sürpriz oldu ve değişen jokeyi Ali Yıldız idaresinde Captain Fantastic kupaya uzandı. Attalos’u önüne alıp düzlük dönüldüğünde hamleyi yaparak liderliği alan ve liderliği ele geçirdikten sonra hiçbir yerde durmayan 6 yaşındaki isim sentetikte 32 yarış , 14 birincilik ve 30 tabela içinde bitirme başarısı. Gerçekten muazzam bir istatistiği var. Bu sonuç senin için sürpriz oldu mu? Geriden gelen atlar beklenildiği gibi arttıramadı mı yoksa kazanan mı ekstra koştu bu ayrımı nasıl yapmalıyız?
Hakan Gürlesel : Sonuç çok sürpriz olmadı. Evet 19 Mayıs Koşusunda bu rakiplerinin yanında bir varlık gösterememişti. Koşu stili çok belli. Önde ya da ikinci gidiyor. Düzlükte de mücadeleyi sonuna kadar sürdürürse kazanabiliyor. Bugün öndeki Attalos’u geçmek kazanmasına yetti. Gerideki atların kazanması için bugün maalesef öndeki atların yavaşlaması gerekiyordu. Gerideki atlar yeterince arttıramadı kabul ancak kazanan da en iyi koşusunu yaptı. . Eküri nokta atışı hazırlıklar yapıyor. Bu koşu da onlardan biri oldu. Ayırım yapmasak daha iyi bir değerlendirme yapmış oluruz.
Fly By Me : Sentetik pist aşığı bir başka isim de O Bir Çelik. Uluslararası IFAHR Koşusu’nda lider başladığı koşuyu sonlarda Kral Sultan’ın güçlü ataklarına rağmen lider tamamlamayı bildi. Bu pistte 16. sınavında 12. birinciliğini elde eden güçlü isim için neler söylemek istersin ?
Hakan GÜRLESEL : O Bir Çelik; Kaizbert’in son erkek yavrularından. 2100 metreyi 60 kg ile kazanmayı bildi. Rakip 3 yaşında olduğundan 53,5 kg ile koştu. O da kilo avantajını en iyi şekilde değerlendirip iyi rakipleri geçti. Önü açık bir tay. 3×3 Özgün inbreedingi var. Bence 1200-1600 arası mesafelerde çok daha etkili olacak derim. Kazanan O Bir Çelik; Kaizbert yavrusu, gününde olduğu zaman temposunu bozan çok ekstrem bir at çıkmadığı müddetçe onu geçmek bir hayli zor olacaktır.
Fly By Me : Uluslararası Malazgirt Koşusu’nda yüksek güven duyulan isim RB Mary Lylah bu güveni haklı çıkarttı ve uzak farkla koşuyu kazanan isim oldu. Koşuya kaydını yaptırdığı andan itibaren eşkali ve güçlü aksiyonları için övgü dolu sözlerle bahsedilen bu isim, bugün 5,2 çok ağır ölçümlü çim pistte belki de koşullara aldırış etmeden ayakta kalan birkaç nadir isimden ilkiydi. Ülkemiz atlarından gözlerin üzerinde olduğu en ciddi şampiyon adayımız Katı Zamanı da kötü koşmadı ama kazanana yapacak bir şey yok gibiydi. Senin bu koşuya dair notların neler?
Hakan GÜRLESEL : Seyirciler kazananı ayakta alkışladı. 2-3 gün önce koşularının videoları sosyal medyada yayınlandı. Kim seyretse yanına at yazmak istemez, öyle bir kısrak. Potayı geçerken elinde hala sermaye vardı. Kuru bir çim pistte sonlarda boşlamasa 1’42’’91 yapardı. Söylenecek çok şey yok. Havasını attı ikramiyeyi kapıp gitti. Katı Zamanı tam yerinde zorlamayı kesti, eğer sonuna kadar bir sıkıştırayım deseydi, sermayesinden çok şey kaybederdi. O da ikinci olurken rahattı.
Fly By Me : Tonbi’nin süratli tempoda götürdüğü , düzlükte bir yerden sonra Supercooled’in finişe yakın olduğu koşuda Madras patlayıcı sprinti ile G 3 Uluslararası Topkapı Koşusu’nda kupaya uzandı. The King Siayer da en az kazanan kadar etkili koştu ki gördüğüm kadarıyla Supercooled’in tam yanına sokulacakken rakibi hafif bir dışa doğru at gösterip hemen tekrar içe yattı ve Mehmet Kaya orada ani fren yapıp tekrar atına vites yükseltmek zorunda kaldı. Sonları muazzam çekişmeye sahne olan koşuya ve kazanan Madras’a ilişkin neler söylemek istersin ?
Hakan GÜRLESEL : 2021 yılı doğumlu İngiliz at jenerasyonumuz gerçekten son senelerdeki en iyi jenerasyon. Bence geçen senenin Gazi Koşusu yıldızlar geçidiydi. Geçen senenin Erkek Tay Deneme Koşusu’nun bir kopyası gerçekleşti. Madras aynı şekilde kazanmayı bildi. Yabancı atlar çıplak gözle aman aman bizim atlarımızdan farklı değildi. Madras’ta hızlanma kabiliyeti çok fazla. Torku çok yüksek. Ayrıca biraz yumuşak piste bayılıyor. ETD Koşusunda Dragon Flame gibi bir atı potoda mağlup etmişti. Bitiriş Hızı/Gücü en yüksek 3-4 attan biri. Burgas biraz pistten etkilendi. 7 yaşında da arka arkaya istikrar beklemek haksızlık olur. Gücü git gide azalıyor bunu kabul etmek lazım. İkinci olan The King Siayer’da bitiriş gücü çok yüksek olan bir safkan. O da uygun bulduğu Grup yarışlarda ses getirecektir.
Fly By Me : G 3 Uluslararası Boğaziçi Koşusu’nun favori noktasında ön plana çıkan isim , koşuya yurtdışından katılım sağlayan Simca Mille idi. Fakat pist koşullarından mıdır bilinmez, lehine gidişatta yani süratli giden koşuda son sözü söyleyen Gökhan Kocakaya idaresindeki Borrego oldu. Bu pist ve mesafede 7. defa sahne alan Borrego , 3. defa birincilik elde etti. Kazanan Borrego ve varsa hayal kırıklığı yaratan isimlere ilişkin görüşlerini almak istiyorum.
Hakan GÜRLESEL : Yıldızlar geçidinin en başarılı üyelerinden biri Borrego düzlüğe çok sermayeli, yıpranmadan çıkmayı bildi. 500 ile 400 arası dışarıdan mı içeriden mi devam edeyim kararının verilmesi için geçti. Daha sonra bariyer dibini daha çok sevdiği için jokeyi sprintine içeriden devam etti. İçten gelip kazanmak dıştan gelip kazanmaya göre 2-3 kat fazla efor harcanmasına sebeb olur. Borrego zoru bir kez daha başardı ve haklı bir galibiyet aldı. Derece 2’35 oldu. Simca Mille biraz daha sert bir jokey arıyor açıkçası. Ancak bugün Borrego’yu geçemezmiş. Hayal kırıklığı yaratan at olmadı. Ancak Al Tan gerçekten tempo yarışlarında da çok başarılı olmaya başladı. 2400 metre gibi bir mesafede bile oldukça başarılıydı.
Fly By Me : Festivalde bana ve birçok yarış severe en çok keyif veren koşuya nihayet geldik..G 2 Uluslararası Kraliçe II. Elizabeth Koşusu’nda uzun yıllar unutulmayacak bir sürpriz yaşandı. Çelikoğlu Ekürisi’nin sezona damga vuran 2 yaşlı göz bebekleri El Gladiador ve Grace Of God’ın eküri katıldıkları ve büyük favori oldukları koşuda Brando sonlarda dıştan çok etkili gelerek güçlü rakiplerini geçmeyi başardı. Öncelikle Brando’dan başlayalım istiyorum. Traidora ile Ankara’daki son sınavı buraya olumlu yönde bir sinyal göndermişti de biz mi fark edememiştik? Bir diğer sorum şöyle olacak ; bu mesafeye ilk defa çıkan eküriler, mesafenin uzamasından mı yoksa saha koşullarından mı etkilendiler ? Bu koşuya ilişkin son sorum ise Loco Sugar ile ilgili. Gökhan sanki öne hamleyi biraz erken yapabilse sonuç farklı olabilirdi ben öyle gördüm. Buna katılır mısın ?
Hakan GÜRLESEL : El Gladiador start makinesi arkasında çok zorluk çıkarıp kendini bayağı tüketti. Son 100 metreye kadar dayandı. Bu pistten etkilendiğini sanmıyorum. Ancak ilk defa itilmek zorunda kaldığı bir koşuda teşviklere fazla cevap veremedi. Bir önceki değerlendirmemde de bir itilsin görelim demiştim. Kazanan taya gelince 2 ay içinde en büyük gelişmeyi açıkça bu tay gösterdi. 36 gün önce Ankara çim pistinde 1400 metreyi 1’23’’78 gibi çok iyi bir dereceyle Traidora’nın arkasından ikinci olurken sonlardaki etkili gelişiyle “ ben adeta canınızı yakacağım ” demişti rakiplerine. Brando bu koşuda son 800 metreyi 46’00 ile koşarken Traidora 46’79 yapabilmişti. Bugün Ankara’daki gibi gerilerde bekledi düzlüğe en dıştan çıktı ve bitiriş gücünün yüksekliği/yere sağlam basma özellikleri ile çok zorlu rakiplerini geçmeyi bildi. Bu tayın No Class gibi bir kısrak üzerine Rasmussen Inbreedingi taşıdığını da not olarak bırakayım. Üstüne Inbreeding yapılan No Class çok değerli bir kısrak. Brando oldukça iyi bir pedigrisi yapısına sahip. Loco Sugar’da kazandığı koşuları rahat bir şekilde jokeyinin değil kendi istediği gibi efor sarf etmeden kazanmıştı. Ancak güçlü rakiplerin yanında itmeye geldiğinde safkan zorlanmaya başladı. Ben bu güzel tayı dişilerin arasında koşturur zorlu erkek rakiplerle 2 yaşında koşturmazdım. Bu arada bizdeki 2 yaşlı tay koşularında en büyük eksiklik Dişi Taylara ait Grup 1-2 yarış eksikliği. Çaldıran’ın haricinde dişilere 1400-1600 metre gibi bir iki adet Grup1-2 koşu düzenlemeli. Dişi tayları erkek taylara ezdirmenin bir manası yok. Dişi tayları iyi korumamaız lazım. Çaldıran Dişilere de açık olur. İsteyen orda da koşabilir. Enternasyonel koşulara gelen yabancı atlar bana pek güçlü gelmedi. Bizim atlarımızı da küçümsememek lazım. Son olarak iyi bir Dragon Flame ve Son Of Cooger olsaydı bu koşuları en az 3-5 boy farkla kazanırlardı.



